Kayıtlar

Şubat, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kahverengi Güzeldir

Resim
Meksika’da anlatına bir efsaneye göre “ Tanrılar, renkler unutulmasın ve kaybolmasın diye, onları saklamak için bir yol aramaya başladılar. Bunu nasıl yapacaklarını gördükleri papağanı yakalayıp bütün renklerden birer birer üstüne sürdüler. Renklerin hepsi sığabilsin diye de tüylerini uzattılar. Renklerine böyle kavuşan papağan, insanlar pek çok farklı renk ve pek çok farklı düşünce şekli olduğunu, tüm farklı renk ve tüm düşünceler kendi yerlerini korudukları sürece dünyanın keyifli bir yer olacağını hiç unutmasınlar diye gökyüzünde uçup duran papağan renklerine işte böyle kavuştu .” O gün bugündür, bizler hayatı renklerle anlarız. Tarihin, uzun süre insanları renkleriyle kategori ettiğini; o kadar ki İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin bile renk meselesine ikinci maddesinde değinecek kadar önem verdiğini biliriz. Tuttuğumuz takımın rengine vuruluruz; bayrağımızın rengi, kalbimizle örtüşür. Sevgiliye verdiğimiz mendil “ al” dır; tarihler boyunca. RENKLERİN DİLİ Tıpkı

Doğru İletişim Demokrasi Kurtarır!

Resim
Görünen o ki “ güçlü yürütme ” vurgusuyla öne çıkartılmak istenen Anayasa Paketine “ evet” diyecekler ile “ denge ve denetim mekanizmasını ortadan kaldırarak tek adam rejimi getiriyor” gerekçesiyle “hayır ” diyecekler arasında kıyasıya bir yarış var. İktidar yanlısı araştırma şirketleri “ evet” i çıkartsalar da düğümü asıl çözecek olanların kararsızlar olduğu anlaşılıyor; zira sandığa gidecek seçmenler arasında kararsızların oranı yüzde 20 görünüyor. “Yandaş” televizyonların, şimdiden, iktidar partisinin kampanya sloganlarını logolarının yanına yerleştirmesine bakılırsa YSK’nın özel radyo ve televizyonların uymaları gereken yasak kararını kaldırmasının iktidarın elini güçlendirmek için yapıldığı anlaşılıyor. SONUÇ, “ÇANTADA KEKLİK” DEĞİL! Bir yandan “ hayır ” ile “ şer ” güçlerini yan yana göstermek; öte yandan sokağa çıkan “h ayırcılar ”ı baskı altına almak istemelerinden de anlaşılıyor ki “ evet ”ciler pek de rahat değil. Bu kez Erdoğan’ın meydanlara çıkması da “ evet

İşte Bu Nedenle Hayır! (*)

Resim
Uğradığı  tecavüz e karşı koyduğu için vahşice katledilmiş Özgecan. Katil, " karşı koyunca kendimi kaybettim " demiş. Sanırsınız doğal bir hakkı elinden alınmış. Ne zaman böyle vahşice işlenen bir cinayet olsa kaynağı belli bir güç, hemen idamı ya da hadım etmeyi tartışmaya açıyor. Oysa idam ya da hadım cezası suçun işlenmesini önlemez! NEDEN HABİRE TAHRİK OLUYOR BU ERKEKLER? Çünkü kadını cinsel bir obje görme ve kadını aşağılama kültürü neredeyse toplumsal bir gen haline gelmiş. haber /">Trabzon'da cinayete tepki gösteren kadınlara laf atan serseri ile Özgecan'ın katili arasında bir fark görebiliyor musunuz? Yalnız bir erkek, ister ışıklı ister karanlık olsun sokaklarda gece gündüz demeden rahatlıkla gezebilir, parklarda oturabilir ve hatta gelip geçen kadınlara yönelik her türlü taciz bakışını yöneltebilir ama herhangi bir kadının okuduğu okuldan yaşadığı eve yalnız başına gitmesi bile spekülasyona yol açabilmektedir. Dağa kaldırmanın

Evrensel Laiklik için Hayır!

Resim
Bugün 5 Şubat! Laikliğin Anayasaya girdiği gün.  Demokratik bir toplumun olmazsa olmalarının başında gelen düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğünün olmazsa olmazlarının başında gelen laiklik, dini alan ile din dışı alanın, hiçbir baskıya maruz kalmadan, kendisini var etmesinin zemini olarak kabul edilmektedir. Esas olarak bu anlamıyla laiklik, demokratik toplumun vazgeçilmez ilkelerindendir. Mevcut iktidarın bütün dezenformatik yönlendirmesine rağmen laiklik, farklı inançların ve dolayısıyla inançsızlıkların kendilerini güvencede hissedebilecekleri bir özgürlükler alanıdır. Zamana yayarak yaptığı yasal düzenlemelerle laikliği prensip olarak benimseyen Türkiye, bir çok alanda olduğu gibi, dine yaklaşımı itibariyle Osmanlı’nın devamıdır. Osmanlı’da devletin resmi dininin İslamdı. Türkiye Cumhuriyeti ise resmi olmasa da, Osmanlı’nın mirasına büyük ölçüde sahip çıkan bir hat izlemiştir.  5 ŞUBAT 1937! Türkiye’nin laiklik serüveninde bir dönüm noktasını oluşturan 5 Şubat’ı böyle