Kayıtlar

Mayıs, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

27 Mayıs kimin eseri?(*)

Cumhuriyet tarihinin ilk askeri müdahalesi olması nedeniyle bütün “kötülüklerin anası” olarak suçlanan 27 Mayıs darbesi 51 yılını geride bırakmış bulunuyor. Ali Fuat Başgil’in, “memleketi elli yıl geriye götürdü” dediği 27 Mayıs sonrasında oluşan Anayasanın niteliği, milliyetçi- mufazakar, sağcı politik güçler tarafından hep eleştiri konusu olmuş; sağladığı görece özgürlükçü ortam nedeniyle de sol politik güçler tarafından da sempatiyle karşılanmıştı. Bu da solcuların 27 Mayıs darbesini savundukları gibi bir yanılgının da üretilmesine neden olmuştu. 51 yıl sonrasında bakıldığında da, demokrasi tartışmalarının hala bu minvalde sürdüğü görülüyor. Hala seçmen çoğunluğunun desteğini alanlar, diğerlerinin kendilerine “ram” olması gerektiğini söyleyebiliyor; hala, karşısındakinin varlığına tahammül edemediği defalarca kanıtlanmış bu güçlerin belirlediği bir politik ortamı solumayı sürdürüyoruz. Genç subayların iktidar hevesi mi? 27 Mayıs’ı anlamak, bugünü anlamak ve geleceği kazanmak anlamın

AKP-MHP: Zayıf halka yer değiştiriyor!

Parlamenter siyaset, esas olarak, dört partinin etrafında dönüyor. Bunlar, son sekiz yılın değişmez birincisi AKP, uzun süredir ana muhalefet rolünü üstlenen CHP, milliyetçiliklerini başka etnisiteleri aşağılamak üzerine kuran MHP ve Kürt sorunu üzerinden legal politikanın değişmezi haline gelen BDP’dir. Her dört parti için de ‘az zamanda çok yol alma’nın formülü, ‘zinciri en zayıf halkasından koparabilmekten’ geçiyor. Hiç kuşkusuz, ‘zayıf halka’ların belirlenmesi konusunda Hükümet partisi daha avantajlı görünüyor. Bu nedenle bir gün Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü dönemiyle ilgili spekülatif sözler edilip, ertesi gün, MHP’nin ‘muhafazakarlığı ve mukaddesatçılığı’ konu ediliyor. 1930’lardaki devletin Kürt konseptiyle CHP’yi vurmak isteyen AKP, dönüp, Kürt sorununu gündemde tutan BDP’yi de belediyeler üzerinden ‘siyaset’ yapmakla suçluyor. Her ne kadar kendisi de aynı kaynaktan beslense de AKP, CHP’nin ‘zayıf halkası’nı, ‘din ve devlet’ ilişkileriyle Kürt sorununa 1930’ların bakışı

Bin Ladin'in serüveni -1(*)

'Küresel terörist' olarak tanımlanan El Kaide lideri Usame Bin Ladin öldürüldü. Sunuş 'Küresel terörist' olarak tanımlanan El Kaide lideri Usame Bin Ladin öldürüldü. FBI'ın başına 25 milyon dolar para ödülü koyduğu Bin Ladin'in ilginç bir serüveni bulunuyor. Suudi Kraliyet Ailesi'ne yakın milyarder bir babanın oğlu olarak dünyaya gelmesine rağmen, İslam'ın 'Altın Çağı' olarak bilinen Asr-ı Saadet dönemine dönüşü savunuyordu. 'Büyük şeytan' ABD'ye karşı mücadelenin yerel boyutlarda sürdürülemeyeceğini düşünerek, dünya çapında bir örgüt modeli geliştirdi. Asr-ı Saadet dönemindekiler gibi giyinirdi ama mücadele yöntemleri son derece gelişkindi. Dünya için bir dönüm noktası olan 11 Eylül de, Türkiye'nin 11 Eylül'ü olarak tanımlanan 15-20 Kasım da, Suudi Arabistan'da ABD askerlerine yönelik girişilen saldırılar da bumerangın yarattığı dehşetin ayak izleriydi. Tarihler 1 Mayıs 2011'i gösterdiğinde, bir kez daha flaş haberler

Bin Ladin: Ne doğrarsan aşına!(*)

Obama’nın açıklamalarına bakılırsa Usame Bin Ladin öldürüldü. 1978’de, kendisi için sonun başlangıcı da kabul edilebilecek emperyal bir girişimde bulunan Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgali, herkesten çok, Hint Okyanusu’na açılan bölgeyi kimseyle paylaşmak istemeyen ABD’yi rahatsız etmişti. ABD Hükümeti, hem Afganistan’ı Sovyetler için bir batağa çevirmek hem de siyasal İslamcılığın geleneksel olarak güçlü olduğu bu topraklardaki direniş hareketini ABD’nin uydusu yapmak amacıyla CIA’yi görevlendirmişti. CIA, Afganistan’ı Sovyetler için bataklığa çevirecek bir senaryo hazırlamış; tek eksiği, bu senaryoya uygun bir lider tipi bulmaktı. CIA’nın istediği lider, hem Sovyetler’e karşı savaşacak hem de İslamcı militanların idolü olabilecek özellikler taşımalıydı. Afganistan’daki direniş odaklarını kontrol altında tutmak ve istediği gibi yönlendirmek isteyen ABD’nin aradığı özellikleri, nitelikleri, yetenekleri ve karizmasıyla herkesi etkisi altına alabilecek lider, GIB(Suudi İstihbarat