Büyük Can Dedi ki!
“Vakitsiz yatırmayın beni /Daha çok erken ” demişti şiirinin birinde ama nihayetinde sonsuzluğa göçüp gitti. On iki yıldır ışıklar içinde yatıyor olmasından rahatsız olanlar, Can Yücel’in mezar taşlarını kırdılar; öyle bir öfke ve o kadar büyük bir hınçla. Ondan önce de, “vasiyetidir ” diyerek, mezarına şarap dökmüşlerdi; güya vasiyetiymiş!.. Demek ki, ürkmüş, “ fincancı katırları ”. Demek ki, rahatsız etmiş, “Hep yarışıyoruz/ Sen mi ben mi /Önce kim /Ölümü öldürecek diye” rek hep aramızda olması. Demek ki, “sapına kadar şair bir herif ”in yazdığı her satırın, “ bu ülkenin çocukları ”ndan, “ o çocuklar, o yapraklar, o şarabi eşkiyalar ”dan söz ediyor olması çileden çıkarmış onları. Evet, O şarabı severdi; belki de şarap en çok O’na yakışırdı. Ama “Ekmekten, şaraptan öte nimetler vardır; /Yürünmez öyle hep, bazen susulur” dizeleri de O’na ait. Yani, öyle dünyanın sözüne “Can” vermiş bir büyük şairi, şaraba indirgemeye çalışmak, bir büyük köylü kurnazlığı, ama nedense mumun da ömrünü...