Baba Adam!*

Bugün Babalar Günü!
Zalime meydan okuyan adamDaha önce de yazmıştım; 8 çocuğu vardı ve "kıldan ince terazisi ile" hiç birini diğerinden ayırmazdı.
Sonra 12 Eylül Darbesi oldu ve ben çıktım "sahne"ye!
İşte o günden sonra diğer 7 çocuğunu bir kenara bırakıp, benim derdime düştü.
Mamak'tayken Ankara'ya yerleşti.
Çorum'a gönderdiler, ardımdan geldi.
Tercan Cezaevi'ne gittiğimde ise akşam sabah oradaydı.
Ardından da Van'da zorunlu ikamete tabi tutmuşlardı; oraya da gelmişti.
Yanda gördüğünüz fotoğraf, orada çekildi.
ELDEKİ TESBİH!
Dervişane sakinliğine sahip bir insandı ama beni 12 Eylülcülere kaptırdıktan sonra hep meydan okuyan bir hal edindi.
Elindeki tesbihe dikkatinizi çekerim!
Çorum'dan Tercan'a nakledildiğimde, cezaevine giriş işlemlerimi yaptırmadan önce herkesin beni görmesini sağlamak için adeta gövdesini ortaya koymuştu.
İstediği sonucu da aldı.
Anlam verememiştim!
Meğer gördüğüm işkenceler sonucu sakat kaldığıma ilişkin söylentilerden rahatsız olmuş; "oğlu"nu zalime boyun eğmeyecek şekilde yetiştirdiğini ve "oğlu"nun da zalime boyun eğmediğini göstermek istemişti.
Tıpkı şairin, " o duvar/ o duvarınız/ vız gelir bize vız" dizelerindeki hissiyat gibi.
Nihayet ömür dediğiniz şeyin de bir sonu olduğunu biliyordu.
Bir akşamüstü, "tez vakitte" verdiler acı haberi!
Zihnimde, "her ölüm erken ölümdür" dizesi düştüm yollara.
2013'ün Haziran'ında, tıpkı bu Haziran da yaptığım gibi, yüzlerce yıldır sayısız kuşağın yaşadığı köyümüze O'nu görmek ve doyumsuz sohbetinden faydalanmak üzere yanına gitmiştim.
"MART'A KALMAM" DEMİŞTİ, ŞUBAT'TA GİTTİ!
Bir yandan elindeki işi yapıyor; diğer yandan konuşuyorduk.
"Ben Mart'a kalmaz giderim" demişti.
"Gitmek ne ya" diye itiraz edecek olmuştum.
"Annen çağırıyor" diye cevap vermiş, sonrasında da eklemişti.
Mezar taşıma şunları yazın:
"Biz dünyadan gider olduk,
Kalanlara selam olsun.
Bizim için hayır dua,
Kılanlara selam olsun.
Bilmeyen ne bilsin bizi,
Bilenlere selam olsun."
Bilinsin diye yazıyorum.
Meğer bir bildiği varmış!
Bu konuşmanın yapıldığı Mart'a kalmadan uğurladık kendisini.
Gene vasiyet ettiği gibi, ağlamadan, sızlamadan!
Çünkü hakkını vererek yaşamıştı.
Harama el uzatmamış, haksıza karşı koymuş ve karıncayı dahi incitmemişti.
İyi insandı ama hepsinden önemlisi benim babamdı!
Kendisinden çok şey öğrendim.
GEZİ'NİN ÇOCUKLARINA EV SAHİPLİĞİ YAPAR!
Müsterihim; gittiği yerde de hak ve adalet duygusuna sahip çıkacağına inandığım bir babam oldu.
Gezi'de yitirdiğimiz çocuklarımıza da, Berkin'e de, erkek cinayetine kurban giden kadınlara da, iş cinayeti nedeniyle zamansız giden Somalı ve Ermenekli işçilere de, Bingöl'de katledilen HDP'nin seçim aracının şoförü Hamdullah Öğe'ye de, Diyarbakır mitingine yapılan bombalı saldırı sonucu yaşamını yitirenlere de söyleyeceği sözleri olduğundan eminim
Mesela şöyle demiştir:
"Üzülmeyin; yaşamını sürdürenler 'fıtrat'a razı olmayacak ve hep birlikte yeni bir dünyanın kurulması için kardeşçe mücadele edecekler.
Rahat uyusun, gözü arkada kalmasın; güzel bir dünya için mücadele edeceğiz ve kazanacağız.
* Geçen yıl yazdığım bu yazıyı, anlam ve önemine binaen yeniden paylaşıyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neşet Baba!

Elli dirhem fazla gelmiş ayrılık!

HALKIN POLİSİ CEVAT YURDAKUL