Bugün günlerden Erdal Eren!(*)

Her idam acımazsızdır.
Her idam insanlık suçudur ama bazı idamlar birkaç kez insanlık suçudur.
12 Eylül Darbesinin alelacele idam sehpasına çıkardığı Erdal Eren'in idamı işte böyle bir idamdır.
13 Aralık 1980 günü çıkardılar idam sehpasına ve o an itibariyle henüz 17'sinde bir çocuktu.
Yani cuntacıların yasalarına göre bile idam edilmesi imkansız olan bir yaşta.
İDAM İNSANLIK SUÇUDUR!
İnsan Hakları Günü'nde de yazmıştım. "bu ülkenin ve bu topraklarda yaşayan halkların çıkarı, her hal ve şartta darbelere ve darbelerin yarattığı gerilim sonucu uygulanan idam gibi çağdışı yöntemlere karşı çıkmaktan geçmektedir.
"Herkesin adil yargılanma hakkına sahip olup, hiçbir baskıya maruz kalmadan yargılanmaları mümkün olsa ve işledikleri suç ne kadar ağır olursa olsun idam denilen çağdışı cezaya çarptırılmasalardı, bugün hala yürekleri kanatmazlardı." (http://blog.radikal.com.tr/turkiye-gundemi/insan-haklariyla-insan-82256 )
SON BAKIŞ!
Tıpkı Sezen Aksu'nun şarkılaştırdığı o an gibi:
"Bir söz bitişi gibi son buldu sevişler
Bir yaz güneşi gibi eritir hep bu terkedişler
Bir an duruşu gibi ömrün gidişi gibi
Veda ederken aşk ateşi gibi söner iç çekişler
Aman aman yandım aman
Kurşun gibi izler
Son bakıştaki o gözler kaldı aklımızda
Aman aman acı yüzler
Kurşun gibi izler
Son bakıştaki o gözler kaldı aklımızda
Aman aman."
Erdal Eren ile ilgili görsel sonucu
15'İNDE BİR ÇOCUK!
Henüz 17'sindeydi idam edildiğinde ama daha da önemlisi olay tarihinde 15'ini yeni bitirmiş bir çocuktu.
O kadar açıktı ki bu durum, kemik testi yapılması talep edildiği halde reddedilmiş; Erdal Eren, uzaktan ateş ettiğini kabul ettiği halde öldürülen askere yakın mesafeden açılan kurşun ateşiyle öldürüldüğü saptandığı halde dikkate alınmamış.
Erdal Eren'in de Savaş Ay'a söylediği gibi "ibret olsun diye" asmışlardı.
İbret oldu.
Şimdi ne zaman Erdal Eren adı geçse insanın iç burkulur; yüreği düğümlenir.
Erdal Eren teoman ile ilgili görsel sonucu
İKİ ÇOCUK!

Öldürülen er Zekeriya Önge'nin de, çocuk yaşta idam edilen Erdal Eren'in de akrabası olduğunu söyleyen şarkıcı Teoman’ın onlar için yazdığı "iki çocuk" şarkısı şöyle bitiyor:
"kalpte kurşun ilmek boyunda iki çocuk ölüm karşısında
hep çocuk kalacaklar büyümeden birer tabutta
ama yaşıyorlar, gülüyorlar annelerinin rüyalarında."
Darbeci generallerin idam sehpasına çıkardığı Erdal Eren, gözümüzün önünde hep o "son bakış"ıyla olacak.
O çocuk haliyle, o masum ve o tertemiz duygularıyla.
Kurulması için mücadele ettiği o güzelim dünya kurulana dek.
Hep aklımızda ve her zaman gözümüzün içine bakacak Erdal Eren!


(*)13 Aralık 2014’de, Radikal’de yayınlanan bu yazımı, virgülüne dokunmadan yeniden paylaşıyorum.

Yorumlar

  1. Aklına sağlık ustacım. ..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eyvallah; Erdal'a, Necdet'e ve diğerlerine henüz ödenememiş borcumuz var; o güzelim dünya kurulana kadar....

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neşet Baba!

Elli dirhem fazla gelmiş ayrılık!

HALKIN POLİSİ CEVAT YURDAKUL