Figüransınız Beyler!
Evet, son sözüm bu ama baştan söylüyorum.
7 Haziran seçimleri öncesi Diyarbakır’a ve hemen sonra Suruç’ta
gencecik çocukların üzerine atılan bombalamalar ile başlatılan kaos ortamı,
Beşiktaş ile tırmanışa geçirip, ülkedeki özgürlük ve demokrasi kırıntılarının
rafa kaldırılmasına kaldıraç olduğunuz için.
Üzerinizde sakil duran “Özgürlük
Şahinleri” adıyla “Türkiye’de rahat
bir yaşam beklemeyin” diyerek üstlendiğiniz o kanlı eylem nedeniyle figüransınız.
Eğri oturup doğru konuşalım; bu açıklamanın, 80 öncesinde “devletine yardım ettiği” yalanıyla toplumu
terörize eden faşist güruhun kullandığı “kana
kan, intikam” sloganından bir farkı olmadığı için.
Üstelik “Türk halkı
TAK’ın direk hedefi değildir” gibi cafcaflı bir cümle eşliğinde, “Kürtler ölüyorsa siz de öleceksiniz” tehdidini
yapmayı da ihmal etmediğiniz için.
KÜRTLERİN
ACISIYLA ZERRECE İLGİNİZ YOK!
Beşiktaş – Bursaspor maçının bitiminden sonra patlattığınız
bombalarla, 44 kişiyi katledip, 14’ü ağır olmak üzere 136 kişiyi yaralanmasına
yol açan eyleminize, “büyük bir titizlik”
yakıştırması yaparak hem içimizi ürperttiğiniz hem de bize kan ağlamasını reva
gördüğünüz için.
“Kürtlerin acısı”nın arkasına sığınan ve bir türlü kim olduğunuz
iktidarlar tarafından açığa çıkarılamayan sizin seçtiğiniz yöntem ve yaptığınız
eylemle ile IŞİD’in eylemleri arasındaki bu benzerliği fark etmediğimizi
sanmayın.
Bu bombaları patlatıyorsunuz; çünkü sizler figüransınız!
Size bu rolü verenlerin amacı toplumsal korkuyu
genelleştirmek, toplumu sindirmek ve böylece yerleşik hak ve hukuk kurallarına,
evrensel insan hak ve özgürlüklerine aykırı ne varsa yapılmasına sessiz kalınmasını
sağlamak!
Sessizliğe bürünüp evlerimize kapanmamıza ramak kaldı ama
olup bitenlerden memnun değiliz.
Acılarla yoğrularak bugüne gelmiş ve hemen yanı başında
yaşanan acıları yüreğinde hissetmiş bir halka, “Kürtler acı çekiyor; acının ne demek olduğunu hissetsinler diye
İstanbul’u kana buladık” diyen sizlerin “Kürtlerin acısı”ni zerrece hissetmediğinizi söyleyebilirim.
Zira acının ne demek olduğunu bilen biri, görevleri icabı
orada bulunan sıradan halk çocuklarını katletmez; üstelik hiçbir özgürlük
mücadelesinin yöntemi de bu olmamıştır; olamaz da!
Evet, yanlış okumadınız; o çocuklar, görevleri icabı
oradalardı.
“Düzenin bekçileri”
türünden kuracağınız cafcaflı cümleler, bu gerçeği değiştirmez ve eğer mesele “düzenin tahkim edilmesi” ise size kötü
bir haberim var; bu ülkede gündelik yaşamını sürdürmek için çöpçülük, dolmuş
şoförlüğü, manav, berber, öğretmen gibi aklınıza gelebilecek işleri yapan
herkes, “düzenin tahkimi”nde görev
alıyor.
Ölüme gönderdiğiniz o polislerin, sokağınızı süpüren çöpçüden
bir farkı yok yani!
Ama daha da önemlisi, İdeolojisi kan dökmek üzerine kurulu IŞİD
ile aynı yöntemi kullanarak; yapılan eylemden sonra kimin yaptığı konusunda
tereddüt oluşmasına yol açarak, siz, herkesten daha çok “düzeni tahkim” ediyorsunuz.
İşte bu yüzden size küresel güçlerin vizyona koyduğu filmin
figüranısınız diyorum.
Kürtlerin hak talebi var ama siz küresel güçlerin figüranı
olarak yaptığınız bu eylemler nedeniyle yalnızca Kürtlerin hak taleplerinin konuşulmasına
engel değilsiniz; aynı zamanda bütün bir Türkiye coğrafyasındaki hak ve
özgürlük kırıntılarının hızla rafa kaldırılmasına aracılık ediyorsunuz; hepsi
bu!
Yaptıklarınızın Kürtlerin hak taleplerine bir yararı yok yani!
Yaptığınız eylemler nedeniyle
Selahattin Demirtaş’ın şahsında HDP’li vekillerin tutuklanmasının bu ülkeye bir
yararı olmadığını konuşamıyoruz bile!
Yaptığınız eylem, tıpkı sizin gibi hak ve özgürlüklere
düşman olanların işine yarıyor ama senaristi, başrolcüsü, figüranı herkes bilsin
ki başta Kürtler ve Türkler olmak üzere bu coğrafyada yaşayan hepimiz, hevesinizi
kursağınızda bırakacak güce sahibiz.
Biz düştüğümüz yerden ayağa kalkmasını biliriz ama siz
figüransınız; işte o kadar!
Yorumlar
Yorum Gönder